PAYLAŞIMIN ADRESİNDESİNİZ
PORTAL  
  ANA SAYFA
  FORUMLAR
  VİDEO
  GALERİ
  RADYO DİNLE
  AYIN DOSYASI
  ANKETLER
  OYUNLAR
  SOHBET ODASI
  ARKADAŞLAR
  MARMARA
  DUYURULAR
  ZİYARETÇİ DEFTERİ
  İLETİŞİM
FORUMLAR
=> Daha kayıt olmadın mı?

FORUMLARI BOŞ BIRAKMAYALIM :D

FORUMLAR - biyografiLer

Burdasın:
FORUMLAR => MÜZiK => biyografiLer
<- Geri  1  2  3 Devam -> 

Legion666_BlackMetaL
(şimdiye kadar 23 posta)
08.07.2007 00:23 (UTC)[alıntı yap]
PENTAGRAM

1986 yılında gitarda Hakan Utangaç, davulda Cenk Ünnü tarafından kurulan, Tarkan Gözübüyük ve Ogün Sanlısoy’un da katılımıyla güçlenen grup, kendisiyle aynı adı taşıyan "Pentagram" isimli albümünü 1990 yılında yayınladı. Bu çalışmayı unutulmaz yapan parçalar kuşkusuz "Rottendogs" ve "Powerstage" idi. 1992 yılında "Trail Blazer" albümünün çıkmasıyla gruba dahil olan Metin Türkcan dört yıl sonra ayrılmak durumunda kaldı.

"Trail Blazer" aynı zamanda Avrupa’da da piyasaya çıktı. "Trail Blaizer", "Time bomb" ve "The Planet" bu albümün şarkıları arasında. Bundan sonra yurtiçinde ve yurtdışında yoğun bir konser programı başlatan grup, 1995’te eleman değişikliği yaşadı.

Ogün’ün yerine Murat geldi. O gelince Hakan gitarist oldu ve Murat İlkan vokali aldı. Daha önce Nuclear Blast şirketi ile anlaşması olan grup Raks ile masaya oturdu ve 97’de üçüncü albümleri olan "Anatolia"’yı çıkardılar. Anatolia’da bulunanbazı parçalar, dünyanın ikinci büyük stüdyosu olan "301 Sydney"de kaydedildi.

Pentagram hayranları için bu çalışma şaşırtıcıydı. Hissedilir bir tarz değişikliği yaşayan topluluk, oldukça sert olan müziklerini geride bırakıp rock dinleyicilerinin de hoşlanacağı bir türe dönmüştü. Özenle hazırlanan ve Sertab Erener, İlhan Barutçu, İskender Paydaş, Ahmet Koç, Cengiz Ercümer, Ercan Irmak gibi önemli isimlerin katkılarıyla güçlenen çalışma, grubun bazı hayranları için hayal kırıklığı yaratmış gibi görünse de bir röportajlarında tarz değişikliğinin nedenini oldukça geçerli bir şekilde anlatmışlardı;

"Yaptığımız her albümde, o dönemdeki duygu ve düşüncelerimizi içtenlikle ifade ediyoruz. Pentagram’ın zaman içinde oluşan belli bir müzikal kişiliği var. Bu kişiliğin her albümde geliştiğini ve boyutlandığını düşünüyoruz fakat albümlerin Türkiye’de veya İngiltere’de yayınlanacak olması tarzımızı etkilemiyor."

Türkiye’de ve yurt dışında büyük ilgi gören Pentagram’ın sonraki çalışması; 5 Temmuz 1997’de Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen görkemli konserin kayıtlarından oluşan Tempo Müzik etiketli, 1998 çıkışlı "Popçular Dışarı" adlı albüm oldu. Cd, kaset ve vhs video olmak üzere üç ortamda yayınlanmasının yanısıra özenle tasarlanan ve sınırlı sayıda üretilen bir de koleksiyon seti piyasaya çıkarıldı. Sette cd ve kasetin yanında t-shirt, kolye, kartpostal, poster gibi ürünler de grubun hayranlarına sunuldu.

2001 yılının Aralık ayında beklenen albüm "Unspoken" çıktı. Grubun yurtdışı çalışmaları için belirlediği "Mezarkabul" ismiyle yayınlanan bu albüm yine tarz bir değişikliğiyle müzikseverlerin karşısındaydı. Anatolia’ya oranla daha sert gitar tonlarının hakim olduğu, mistik bir havanın estiği, önceki çalışmalara oranla daha düzenli, profesyonel ve özgün görünen çalışma, tümüyle İngilizce sözlü parçalardan oluşuyordu. Grup elemanları, yerli ve yabancı sözlü şarkılarla enstrümental parçalardan oluşan yaklaşık yüz dakikalık kayıtlarını parçalara bölerek yayınlamış, yerli parçalarını "Bir", yabancıları ise "Unspoken" albümünde toplamışlardı.

HAKAN UTANGAÇ (GİTAR&VOKAL)
Pentagram, Türk rock ve heavy metal tarzlarının önderi olabilecek sayılı isimlerden biri... Şüphe yok ki gelecekte de adlarından sıkça söz ettirecek, müzikseverlere aynı özen ve kalitede albümler, aynı coşkunun yaşandığı konser etkinlikleri sunacaklar.

1965 yılında İstanbul'da doğdu. Aksaray Oruçgazi ilk ve orta okulunun ardından Pertevniyal Lisesi'ni bitirdi. Marmara Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun oldu. 1986 da Cenk Ünnü ile beraber Pentagram'ı kurdu. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışmasına imza attı.

TARKAN GÖZÜBÜYÜK (Bas Gitar & Vokal)

1970 yılında Erzurum'da doğdu. İki yaşında Ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındı. Özel İ.E. Ana-İlkokulu ve Bursa Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümde üç yıl, Bilkent Konservatuvarı Jazz Bölümünde dört yıl okudu. Şu anda Anadolu Üniversitesi Halkla ilişkiler bölümü öğrencisi. 1987 yılından beri Pentagram üyesi. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışması yaptı. 1995 te Özlem Tekin, 1996 da Şebnem Ferah, 1997 de Aşkın Nur Yengi albumlerinde müzik yönetmenliği yaptı.

MURAT İLKAN (Lead Vokal)

1971'de İzmir Karşıyaka'da doğdu. İlkokulu Hakimiyeti Milliye (Ulusal Egemenlik) İlkokulunda, Ortaokulu İzmir Fatih Kolejinde bitirdi. Bu süre içinde İzmir Devlet Konservatuarı Şan Bölümüne devam etti. 1986'da İstanbul'a taşındı. Kadıköy Kenan Evren Lisesi'ni bitirdi... Şefik Şekeroğlu, Adnan Polge, Belkıs Aran ve Ayşegül Sabuncu'dan özel şan dersleri aldı. Klasik Batı Müziği ve Klasik Türk Müziği korolarında yer aldı, konserler verdi. 1987'de SAWDUST grubunu kurdu. Toplulukla konserler verdi. TRT Altın Anten ve Kuşadası Altın Güvercin yarışmalarında dereceler aldı. Cherokee adlı grupla dört yıl çeşitli klüplerde çalıştı. 1995'te Pentagram'a katıldı. 1996'da grubun üçüncü albümü Anatolia'yı ve 2001'de grubun dört, beş ve altıncı albümleri olan Popçular Dışarı (Konser), Unspoken ve Bir adlı albümleri seslendirdi.

METİN TÜRKCAN (Gitar & Vokal)

1971 Karabük'te doğdu. İlk ve orta okulu Karabük'te, orta 3. sınıfı Kadıköy Anadolu'da okudu. İstanbul Üniversitesi Dericilik 2. sınıftan ayrıldı. 86'da Metafor grubunu kurdu.Murat İlkan ve Aykan İlkanla Beraber Cheroke grubunda çalmıştır yani bugünki Pentagram daki beraberlik ogünlere dayanmaktadır Bu gruptan sonra "Disgrace" diye bir grupta yer almıştır ve bu grupla birlikte "Discrazy" isimli bir albüm çıkartmışlardır.. Çok iyi bir rock gitaristidir..
"Pentagram"'ın "Trail Blazer" albümünde çalmıştır ve "Unspoken"'da uzun bi aradan sonra tekrar çalmıştır.. Geçtiğimiz yıl Alt Kemancı'da Pentagram'la birlikte uzun bir dönem sahne almışlardır ve ayrıca çeşitli yerlerde konserler vermişlerdir..

Özlem Tekin'in "herkes şanslı doğmuyor" adlı şarkısınının muhteşem düzenlemesi de Metin Türkcan'a aittir..

1997'den beri Şebnem Ferah'a sahnede eşlik etmektedir..

CENK ÜNNÜ (Davul & Vokal)

1967'de İstanbul'da doğdu. Aksaray Oruçgazi ilk ve ortaokulu ardından Pertevnihal Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümünden mezun oldu. 1986'da Hakan Utangaç ile beraber Pentagram'ı kurdu. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışması yaptı.
Legion666_BlackMetaL
(şimdiye kadar 23 posta)
08.07.2007 00:24 (UTC)[alıntı yap]
SYSTEM OF A DOWN

System Of A Down grubunun ortaya çıkışı ;Serj Tankian ( vokal+keyboard) , Daron Malakian ( gitar+vokal ) ve Shavo Odadjian ( bass )’dan oluşan kadrosu ile 1993 yılında Soil adıyla çalmaya başlayan gurup daha sonra 1995’de Daron Malakian’ın bir şiirinden esinlenerek, System Of A Down adını alır.Daron'un gruba ilk düşündüğü isim ise Victims Of A Down'dır.Bu isim değişikliğinin nedenini ise ''System" kelimesinin daha yumuşak bir ifade olmasına bağlıyor Serj Tankian. Grubun bateristi John Dolmayan ise gruba daha sonra katılımıştır.Aralarında Dolmayan’ı da alan gurubun çıktığı Güney California turnesindeki canlı performansları büyük ilgi çeker. Dörtlünün Los Angeles'ta kısa zamanda elde ettiği şöhret, kaydettiği üç parçalık demo sayesinde ABD'nin sınırlarını aşıp Avrupa'ya kadar ulaştı.1997 yıılında Hollywood Viper Room’da çalarken Slayer, Red Hot Chili Peppers ve Johnny Cash’in de prodüktörü olan Rick Rubin tarafından keşfedilirler. İlk albümlerini de Haziran 1998’de yine Rubin’in American Records şirketinden (Sony Music) çıkarırlar. Grup ile aynı adı taşıyan albüm özellikle Tankian’ın ilginç vokallerini ile öne çıkar ve Dünya çapında 850.000 satışa ulaşır. Gurubun müziği“alternatif metal ve programlanmış ritimlerin Doğu Avrupa etkileri ile harmanlanması” olarak yorumlanmıştır.Grubun en sessiz gözüken elemanı Odadjian kendilerini “Biz bir rap veya rock hareketi değiliz. Biz müzik yapan dört herifiz. Herhangi bir tarzın parçası değiliz. 1998’de ortaya çıkıverdik ve sadece SOAD müziği yapıyoruz” diye anlatıyor.Serj ise müzik tarzları ile ilgili olarak “Aynı kayıtları tekrar yaratmayacağız. Bir gurubun ilk kayıtlarının aynısı ile tekrar tekrar ortaya çıkmasından nefret ediyorum. Hissettiğim ve gidip satın alamayacağım müziği yapmak istedim.” diyerek özgün olmalırının ardındaki sırrı açıklıyor.

Metal ve biraz da caz öğeleri bulunduran “eklektik” olan grup,müziklerini sistem karşıtı ve Ermeni kökenlerine dayandırdıkları sözlerin üzerine kurmuştur.Bu nedenle de Türkiye'den baya bir tepki almaktadır.Grup kısa sürede Family Values ve Ozzfest başta olmak üzere verdikleri konserler sayesinde ününü ve başarısını katlamıştır.Grubun asıl büyük adımı ise 2001 yılında çıkardıkları 'Toxicity' albümü ile geldi.Bu albümle ile adından övgüyle söz ettiren dörtlü, sadece müziğiyle değil, politik duyarlılığıyla da dikkatlerine üzerine çekti.SÖZDE Ermeni soykırımı propagandası yapmanın yanında dünyada süregelen savaş,açlık ve bunun gibi insan yaşamına olumsuz etki eden konuları sıkça işlediler parçalarında.Toxicity albümü için 30 kadar parça kaydeden grup bunların sadece 14'ünü albüme koydu.Çok geniş bir yelpazedeki konuların işlendiği albümde sosyo-politik konuları ele alan “The Prison Song” (Hapishane şarkısı, Tankian’ın “seri katil Charles Manson’ın gözünden dünyaya baktıklarını” söylediği “ATWA” (Air, Trees, Water, Animals – Hava, Ağaçlar, Su, Hayvanlar) ve şehirlerindeki kirlenmeyi anlattıkları “Toxicity” gibi şarkılar var. Ayrıca albümde gerek Türkiye’deki film müzikleri ve Sezen Aksu ile yaptığı işler, gerekse yurtdışındaki gurubu Night Ark ve Al DiMeola ve Chet Baker gibi cazcılar ile yaptığı işler ile tanınan Arto Tunçboyacıyan’ın boş bir kola şişesi ve su dolu bir kova çalarak katıldığı “isimsiz” bir kayıt da bulunuyor. Rolling Stone dergisindeki habere göre bu şarkı “Ermenilerin ölülerin ardından yaptıkları bir büyü”...Bu gizemli müzik bir çeşit Ermeni ağıtı olmakla birlikte "Arto" olarak biliniyor.
Rolling Stone, Q Magazine, Kerrang! ve Rocksound gibi dergilerde henüz piyasaya çıkmadan ses getiren albümü, Kerrang’dan Ben Myers “yılın metal albümü” ilan etmişti o zamanlar.Prodüktör Rubin “Kendilerini yeniden icat ettiler. Geçen sefere göre çok daha iyi ve büyük olmaya çabaladılar. Çok farklı yönlere ulaşabilmek için birçok şarkılar yazmaya çabaladılar. Albümün bu kadar uzun sürmesinin sebebi bu oldu.” diyor. Basçı Odadjian “Düzensiz zaman değişimleri var” diyor ve ekliyor “Albüm halen çok acaip. Biliyorum ki dinleyicileri kalabalıkları yukarı aşağı oynatacak şeye sahip. Ayrıca melodi de çok gelişti.” Rolling Stone’a göre çıkış albümünde bol bol “haykıran” Serj Tankian bu sefer “şarkı söylüyor”. Rubin “Onun muhteşem bir sesi olduğunu ve güzel söyleyebileceğini biliyordum. Vokallerin güzelliği aklımı başımdan aldı. Bu sert müziğe dünya standartlarında vokal yapıyor. Böyle bir vokalist daha yok.” diyor Tankian’ın için.

“Bu albüm piyasada tutulmasa bile iyi bir albüm” diyor Tankian. “Gerçek sanatın, ticari başarı ile alakası yoktur. Kayıtların satın alınması ikincil önem taşır. Yapılıp kaydedilmesidir önemli olan. Sonrasında onun birisi tarafından dinlenip alınması ikincil önem taşır.” Politik tavırları ve sistem karşıtı duruşları ile Rage Against The Machine’in (R.A.G.M.)’in boşalttığı tahta da aday gösteriliyorlar. Tankian gurubun internet sitesinden “Her kanalda aynı şeyleri görüyoruz. Bu çok tasarlanmış. Çok fazla filtrelenmiş” diye seslenerek duruşunu ortaya koyuyor. Ayrıca gurubun Ermeni köklerine bağlılıklarını da “War?” (Savaş ve “P.L.U.C.K.” (Politically, Lying, Unholy, Cowardly Killers – Politik, Yalancı, Kutsal olmayan, Ödlek Katiller) gibi şarkılarının sözlerinde anayurtlarınıda yaşadıkları SÖZDE zulümlere çekilen perdeyi reddederek gösteriyorlar.

Toxicity albümü ile 2 platin plak ödülü alan grup Toxicity albümü için kaydedip bu albüme almadıkları parçalara Daron Malakian'ın yedi yıl önce yazdığı akustik parça Roulette'i de ekleyip Steal This Album adlı albümü çıkardılar(26 Kasım 2002).Serj Tankian 'Steal This Album!'deki parçalara iyi olmadıkları için değil, 'Toxicity'nin bütünlüğünü bozmamak için o albümde yer vermediklerini söylüyor.Bu albüm daha piyasaya çıkmadan aylar önce internette dolaşıyordu.Hatta bazı akıllılar çalınan parçaları aranjmanları yapılmamış halde Toxicity 2 adıyal korsan yollardan satışa bile sundular.Bu nedenle albümün ismi "Bu Albümü Çal" anlamına gelen "Steal This Album" oldu.Ayrıca albüm kartonetsiz, korsan CD gibi duran bir grafik tasarımıyla yayımlandı bu çalınma olayına bir tepki olarak.'F**k The System', 'A.D.D.'
(American Dream Disorder) gibi parçalarıyla dikkat çeken albüm, 'Toxicity' ile kıyaslandığında daha sert bir sound'a sahip.Albümde dikkat çeken diğer parçalar ise Ego Brain,Mr.Jack,Streamline ve tabii ki Daron'dan izler taşıyan Roulette.

Sürekli daha iyiyi yapıp tamamen özgün olmaya çalışan grup neredeyse yılın tamamını dünya çapında konserle geçirdikten sonra 4.full proje albümün kayıltlarına başladı.Bu sefer de ortaya çok fazla kayıt çıktığından duble albüm yayınlamaya karar verdiler.17 Mayıs 2005'te Mezmerize/Hypnotize adlı ikili projenin ilk bölümü Mezmerize piyasaya çıktı.Bu albümde eskiden farklı olan ve ilk göze çarpan değişiklik ise Daron Malakian'ın prodüktörlük yapmasının yanında kendine has sesini albümdeki parçalara katmış olması.Hatta bazı yorumlarda Daron'un Serj'in tahtına göz diktiği espirisi bile yapılmıştır.Mezmerize albümü toplam 1 parçadan oluşuyor.Albüm ve web sitesinde yer alan grafik tasarımları ise Daron'un babası Vartan Malakian imzası taşıyor.Bu albümde yine SOAD'ın alışılmış düzene karşı tepkiler,günlük yaşamdaki ve özellikle medyadaki yozlaşma ve tek düzelik,ölüm ve ölümden sonraki hayat temaları işleniyor.Kısa sürede dünya listelerinde üst sıralarda yer almayı başaran ve BYOB adlı single ve klibi yayınlayan grup ikinci klibi ve single'ı ise Question! adlı parçaya yaptı.

Grup geçtiğimiz aylarda MTV Avrupa 2005 Müzik Ödülleri'nde EN İYİ ALTERNATİF GRUP kategorisinde ödüle layık görüldü..22 Kasım'da Mezmerize / Hypnotize ikili projesinin ikinci parçasını oluşturan Hypnotize albümü piyasaya çıkardılar.Bu albümden çıkan ilk single da albümle aynı adı taşıyan parçadan çıktı.Yine bu parçaya konser performansı üstüne eklenen animasyonlarla zenginleştirilen bir klip çekildi.

Türkiye'de çok fazla hayranı olan grubun SÖZDE Ermeni soykırımına yaptıkları maddi manevi destekten dolayı seveni olduğu gibi sevmeyeni de çok fazla.Ama bu önyargı ve nefretin oluşma nedenlerinden en önemlisi ise kulaktan kulağa dolaşa dolaşa herkesin her yorumda kendi kafasından yalan bazı yorumlar eklediği "Türkler ve köpekler giremez" ve "bayrak yakma" vakalarıdır.Bu eylemlerin ikisinin de yapılmadığını Serj Tankian ve diğer grup üyeleri röportajlarında açıklamışlardır.Ayrıca Türklere düşman olmadıklarını sadece Türk Hükümeti'nin SÖZDE soykırımı reddetmesine tepkili olduklarını dile getirmişlerdir.Geçmişte Slayer'ın alt grubu olarak turnelerde yer alan grup Türkiye'ye gelmeyi sahnede kendilerine ve söyleyecekleri parçalara kısıtlamalar getirileceği gerekçesiyle reddetmiş ve Türkiye'ye gelmemişlerdir.Ama gün geçtikçe Türkiye'de katlanarak artan hayran kitlesine bu gidişle HAYIR diyemeyecekler...

DİĞER PROJELER

Grubun vokali Serj Tankian'ın Türkiye'de de tanınan Ermeni sanatçı Arto Tunçboyacıyanla birlikte yaptığı SerArt adlı bir çalışması var.Chet Baker, Al DiMeola, Joe Zawinul ve Paul Winter gibi önemli müzisyenlerle birlikte çalışan Arto Tunçboyaciyan, Tankian ile 2000 yılında Armenian Music Award'da tanıştı. Arkadaşlıkları ilerleyen ikili ilk müzikal birlikteliğini System of a Down'ın 'Toxicity' albümünde gerçekleştirmişti.
İkilinin kendi prodüktörlüğünde kaydettiği ilk albümü, Serj Tankian'ın kurduğu Serjical Strike Records etiketiyle piyasaya çıktı.. Ortadoğu melodileri, Afrika ritimleri ve perküsyonla süslü klasik motiflerle dolu albüm, 12 dakikalık özel bir DVD hediyesi içeriyor.

Ayrıca grubun solisti Serj Tankian'ın eski Rage Against The Machine üyesi, Audioslave'den Tom Morello ile birlikte kurduğu 'Axis Of Justice' da yine dünya üzerindeki insan hayatını olumsuz etkileyen savaş,açlık,sömürgecilik gibi konularda çalışmaları da bulunuyor.

Grubun gitaristi Daron Malakian ise 2005'te bir derginin yaptığı araştırmada Dünya'nın en iyi gitaristleri listesinde 7.sırada yer almayı başardı.Görüldüğü gibi grup elemanları müzik dışında da çok yetenekli.Shavo Odadjian ise SOAD kliplerinin yegane yaratıcısı olarak biliniyor.Toxicity albümündeki Aerials ve son albüm Mezmerize'daki Question kliplerinin co-prodüksiyonunu Shavo Odadjian yaptı.
Legion666_BlackMetaL
(şimdiye kadar 23 posta)
08.07.2007 00:26 (UTC)[alıntı yap]
CRADLE OF FİLTH

"İsa tarafından ellendi , Tanrı tarafından parmaklandı " Cradle Of Filth'in kendilerine ait Vampyrotica adlı firmasının çıkardığı t-shirtlerinin üzerindeki slogan ... Zevksiz ? Belki ... Tahrik Edici ? kesinlikle .. Yeterli ? Herzaman kuşku uyandırıcı... Cradle Of Filth sadece kendi işini yapmaktadır . Onlar dünyanın en büyük black metal grubudur. Sadece görünüşte değil hayat tarzı olarakta müziklerini benimsemişlerdir . BBC belgeselerinden The Face onların bu sıradışı hayatlarını dünya turnelerini ödüllerini içeren yaptığı belgesel büyük
sansasyon yapmıştır. Onları sevin yada nefret edin onlar işlerini yapıyorlar .....

Herşey 1991 yılında başladı, ilk karşı çıkışları olan demolarını tamamladılar.Bu gençler biraz karanlık, biraz şeytansı, biraz dünyadışı birşeyi başlattıklarının farkındaydılar.İlk albümleri "The Principle Of Evil Made Flesh" 1994 yılında Cacaphonous Record adı altında çıktığında hayal kırıklığına uğramadılar.Bu ilk albümlerindeki gotik klavye partisyonları , keskin gitar riffleri ve vampirik şarkı sözleri ile direk bütün dikkatleri üstlerine çektiler .Sonsuz hayal güçlerinden kaynaklanan müzikleri ile gelişen kalitede müzik yapmaya devam ettiler.Gözleri yükseklerdeydi .. Herkesi kendi hayal güçlerine ve yaşadıklarına ortak etmek istiyorlardı .. efsanelerle , mitolojik hikayelerle ve vampirlerle dolu bir hayalgücü .....

Maalesef grup üzerindeki uğursuzluktan dolayı gruptan elemanların bir kısmı ayrıldı Grup ardından yeni albümleri "Vempire" için yeni bir kadro oluşturdu ve yoluna devam etti. Öfkeli , kanlı , vampirik sözlerle yeniden sahnelere çıktılar. Doğal değişimler sürecinde grubun şarkı sözlerindeki harika gotik şarkı sözleri yazmaya başlamışlardı . Yeni bir nefes yeni bir vizyon yeniden yapılanma adına grup kadrosundaki bazı elemanlarını değiştirdi , çalıştıkları Cacaphonous firmasından ayrıldılar. Üçüncü albümleri "Dusk And Her Embrace" insanları tartışmaya davet eden, tahrik edici,kasti olarak yapılmış sözlerle dolu idi. Music For Nations firması hemen Cradle Of Filth ile sözleşme imzalayarak onları bünyelerine dahil ettiler. Bu yeni çalışma Cradle Of Filth'i çok memnun etmişti Music For Nations firmasının sağladığı olanaklar ile daha kaliteli bir eser daha kaliteli bir albüm kapağı ve tanıtım ve en önemlisi daha kaliteli şarkılar ortaya çıkmıştı. Efsanevi grup Venom [Black Metal'in babası olarak kabul edilir] grubunun efsanevi vokalisti Cronos bu albümü şimdiye kadar yapılmış en iyi C.O.F albümü olduğunu ama ileride çok daha iyilerinin olacağını söylemiştir.

Birkaç başarılı dünya turnesinden sonra Cradle Of Filth evine dönmüş ve yeni albümleri hakkında düşünmeye başlamıştı bile. Music For Nations'tan çıkan ikinci albümleri "Cruelty And The Beast" 1998 yılında bitirildi. Müzikal olarak iyice olgunlaşan grubun bu albümünde muhteşem albüm kapakları ve resimleri hazırlanmış ve Mrs Hammer Horror " Ingrid Pitt" grupta misafir olarak vokal yaptı. Muhteşem Amerika,Rusya ve Japonya turnesinden sonra grup yeniden çalışmalara başladı artık insanları daha çok tahrik edecek onları meraklandıracak kimilerini nefret ettirip kimilerini merak içinde bırakacak bir albüm çalışmasına başladılar. "From Cradle To The Enslave" Ep'lerini çıkardılar. Yanlız bu bekledikleri albüm değildi biraz değişiklik yapmak istediler . Deneysel dans-black metal [Şöyle düşünün; black metal çalacak ve siz dans edeceksiniz ??? Bunu düşünmüşler] Hemen takip eden süreç içinde "PandaemonAeon" adındaki video albümlerini çıkardılar ve ünlü müzik kanalı MTV tarafından anında yasaklandılar, istedikleri reaksiyonu almışlardı.

Beşinci albümleri "Midian" 2000 yılında cadılar bayramında piyasaya sürüldü . Ardından "Bitter Suites to Succubi" [Succubus, Incubus kavramlarına değişik yerlerde denk gelmişsinizdir, Incubus erkek vücuduna sahip şeytandır ve kadınların rüyalarına girip onlarla sevişir, Succubus ise kadın bünyeli şeytandır erkeklerin rüyalarına girip onlarla sevişir] 2002 yılında iki Cd'lik "Lovecraft & Witch Hearts" piyasaya sunuldu. Bu albümde bazı şarkılar yeniden düzenlenip kayıt edildi bazı şarkılar cover yapıldı bazı şarkıları remix yaptılar.En son şeytansı ürünleri ise yine İki CD den oluşan " Live Bait For The Dead" kendi firmaları AbraCadaver tarafından piyasaya sürüldü. Adındanda anlaşılacağı gibi grubun konser performanslarından oluşuyordu bu albüm .

Geleceğin kendilerinin olduğunu söyleyen grup son 10 sene içinde yeni bir metal prensi ortaya çıkarmıştır... Ruhunun 250 sene önce Cadı Avcısı General Matthew Hopkins tarafından katledildiğini iddia eden Dani, yeni bedeninde dünyaya geldiğini söylemekte...

Ülke : İngiltere
Tür : Black
Firma : Roadrunner Record
Resmi Sitesi: http://www.cradleoffilth.com
Elemanlar :
Paul Allender : Gitar
Daniel Lloyd Davey : Vokal
Adrian Erlandsson : Bateri
James Mckillboy : Gitar
Martin Powell : Klavye, Viyola
Dave Pybus : Bas Gitar

Legion666_BlackMetaL
(şimdiye kadar 23 posta)
08.07.2007 00:27 (UTC)[alıntı yap]
ARCH ENEMY

Amacı thrash metal ile death metali karıştırıp “saf” bir sound yakalamak olan Arch Enemy 1995 senesinde kuruldu. 96’da “Black Earth” isimli çıkış albümlerini hazırlayarak kariyerine başlayan grup tüm Avrupa metal camiasının dikkatini çekti. Melodik ve progresif ritimler, çift gitar melodileri ve güçlü vokaliyle oluşturdukları sound eşsizdi. Wrong Again Records etiketiyle 1996 yılında çıkan bu albümden sonra artık herkes gruptan başka bir çalışma bekliyordu.

1997 yılında tekrar stüdyoya girdiler ve “Stigmata” albümlerini doldurdular. Albüm 1998’de Savage Messiah Music firması tarafından çıkarıldı. Daha olgunlaşan ama hala saf duran müziğiyle bu albüm de tüm metal sevenler tarafından tam not aldı. Kariyerini yükselten ve Century Media Records firmasıyla anlaşan grubun üçüncü albümü ise “Burning Bridges” oldu. Death, thrash ve progresif metalin bir karşımı olan albüm ayrıca dozajı dengeli bir şekilde melodikti. Albümde, grubun prodüktörlüğünü yapan Fredrik Nordström de klavyesiyle yer aldı. Per Wiberg de piyanosuyla albümde misafir sanatçı olarak bulundu.

Japonya’da oluşan hayran kitlesine konser vermek üzere 99’da bir turne düzenlediler. Bu konserin görüntüleriyle “Burning Japan” adında sadece Japonya’ya dağıtılan bir de live albümleri çıktı. Daha agresif bir sounda sahip olan dördüncü albümleri “Wages Of Sin” 2001 yılında metal dinleyicilerinin beğenisine sunuldu. Albüm Arch Enemy’nin şu ana dek yaptığı en sert ve en titiz hazırlanmış çalışmasıydı. Japon hayranları için albüm kısa bir süre sonra Japonya’da da piyasaya çıktı.

Century Media Records, Arch Enemy sevenleri için yine “Wages of Sin” adında 2 CD’lik bir albüm hazırladı. 2002 yılında çıkan albümde bonus parçalar ve video klipler de bulunuyordu. Bir sene sonraysa limitli sayıda üretilen ve her Arch Enemy hayranının arşivinde bulunması gereken “Anthems Of Rebellion” çıktı. Arch Enemy bu albümleriyle halen “saf metal” yapan ender teknik gruplar arasında bulunuyor. Hayran kitlesiyse her geçen gün artmaya devam ediyor.
Legion666_BlackMetaL
(şimdiye kadar 23 posta)
08.07.2007 00:27 (UTC)[alıntı yap]
AMON AMARTH

Kökleri Viking mitolojisine ve Deathmetal e sımsıkı bağlanmış olan AMON AMARTH 1992 yılında Stockholm'un güneyinde Tumba (Isveç adındaki küçük bir yörede ortaya çıktı.İsmini Tolkien'in Orta Dünyasında, Mordor daki dağdan (Amon Amarth) alan grup kurulduğu tarihten itibaren birçok melodi ve armoni içeren; Vikingleri ve Kuzey tanrılarını anlatan parçalar yazmaya başladı.AMON AMARTH ı diğer Deathmetal gruplarında ayıran ve bugün bulunduğu yere getiren en büyük farklılık ta buydu...

Vokalist Johan Hegg niçin bu konuyu işlediğini; "Viking teması ve Iskandinav mitolojisi benim için daha çok bir hayat felsefesi haline geldi." şeklinde açıklıyor. Grup kurulurken elemanlar kendi aralarında kendi müziklerini yapmak,eğlenmek için bir araya geldi hatta yapılan açıklamalara göre grup kurulduğunda büyük hedefleri yoktu ve Isveç piyasasından çok küçük bir pay almayı ve ülke gençleri tarafından tanınmayı bile kendileri için yeterli görüyordu.

Grup 1993 yazında Lagret Studios'a girdi ve grubun hiçbir zaman yayınlanmayan demosu "Thor Arise" ı kaydetti.Grup bu kayıdı yeterince güçlü görmüyordu ve dünyada bu şekilde tanınmak istemiyordu.

Demo'nun tracklisti;

1. Risen From The Sea
2. Atrocious Humanity
3. Army Of Darkness
4. Thor Arise
5. Sabbath Bloody Sabbath (Black Sabbath cover)

şeklindeydi ve şu anda hit olmuş birçok parçayı içeriyordu.Grup daha sağlam birşeyler ortaya çıkarmak için yeni prova ve çalışmalara başladı ve tekrar stüdyoya girdi.Sonuç olarak ortaya ikinci demo "The Arrival Of The Fimbul Winter" çıktı. Bu demo birinci demoya göre gerek yakaladıkları sound gerek müzikalite bakımından daha tatmin ediciydi ve grup bu demoyu underground piyasaya sürmek için arayışlara başladı.Alınan cevap mükemmeldi.Grubun bu demosunu satmak ve haklarını güvence altına almak için Pulverised Records (Singapur) grupla bağlantı kurdu.

Grup 1995 yılının Kasım ayında 5 günlüğüne Peter Tägtgren (Hypocrisy) e ait olan The Abyss Studios'a girmeye karar verdi ve bu süre içinde "Sorrow Throughout The Nine Worlds" albümü kaydedildi.Bu albüm 3 yeni parça ve ikinci demodan tekrar kaydedilmiş 2 parça içeriyordu.Albüm, 1996 Nisan ında piyasaya sürüldü ve grubun dünya çapındaki kariyeri daha da sağlamlaştı.Albümün piyasaya çıkışından 2 ay sonra davulcu Nico gruptan ayrıldı ve yerine Martin Lopez gruba dahil edildi.Bu andan sonra Amon Amarth'a birçok plak şirketinden teklif geldi ve grup bunların içerisinden Metal Blade ile anlaşmayı tercih etti. 1997 yılının Mart ayında grup, Metal Blade deki ilk albümü "Once Sent From The Golden Hall" i Peter Tägtgren ile kaydetmek için tekrar The Abyss Studio'ya girdi.Kayıt sonuçları AMON AMARTH'ın Swedish Death Metal sahnesinin en hiddetli ve agresif gruplarından birisi olacağını daha o zaandan kanıtlıyordu.

"Once Sent From The Golden Hall" albümünün kaydından sonra gitarist Anders Hansson gruptan ayrıldı.Grup bir ay sonra Deicide, Six Feet Under ve Brutal Truth ile turneye çıkacağı için acele gitarist arayışına girdi ve Johan Söderberg gruba dahil oldu.Grup artık iyice sağlamlaşmıştı.Haziran 1998 de çıkılan turnede grup en üst düzeye ulaştı.Aynı yıl içinde davulcu Martin Lopez kariyerini OPETH de sürdürmek için gruptan ayrıldıve boşluğu Fredrik Andersson (ex-MARDUK) ile dolduruldu.Bu grubun son eleman değişikliği oldu ve 1999 yılının şubat-mart ayları boyunca tekrar The Abyss Studios a girerek "The Avenger" albümü kaydedildi. 7 parçalık albümün kayıtları esnasında herhangi bir prodüktörle çalışılmadı. Death ve Black metal tarzları; Viking etkileşimi ve brutal altyapı ile sağlamlaştırılarak harika bir albüm ortaya çıkarıldı.Grup albümün tanıtımı için Morbid Angel ın headliner olduğu birkaç festivale çıktı.

2000 Kasımında The Abyss Studios un kapanması söz konusu olunca grup yeni kayıt için aceleci davrandı.Çok kısa bir sürede "The Crusher" albümü oluşturuldu."The Crusher" AMON AMARTH'ın şimdiye kadar kaydettiği en brutal albümdü.Bu albüm gruba daha çok turneye çıkabilmesi için fırsat verdi.Grup artık bir çok ülkeden festivallere çağırılıyordu ve grup headliner olduğu ilk festivale Danimarka ve Almanya'da; Purgatory ve Seirim gruplarıyla çıktı.Turne büyük bir başarıyla sonuçlandı ve AMON AMARTH bu turne sayesinde Almanya'da yeni binyılda (2001 Ocak) sahneye çıkan ilk metal grubu olarak kayıtlara geçti.AMON AMARTH bu konserden sonra MARDUK ve VADER gibi devlerle birlikte No Mercy Festivals e katıldı ve bu festivalden sonra Marduk'un 2001 deki Amerika turlarını desteklemeye karar verdi.Fakat sponsorlar bulunamadığı için tur Ocak 2002 ye ertelendi.Grup 2002 yi beklemedi ve kendilerinin ilk Amerikan turnesine Diabolic (Tampa, Florida) in desteğiyle çıktı.Turne harika bir şekilde devam ediyordu fakat kordinatörler turneyi bir hafta gibi kısa bir sürede durdurdu ve AMON AMARTH Isveç'e geri döndü.Grup, Isveçli Death/Gore efendisi VOMITORY'ye Avrupa turu teklifinde bulundu.Teklif kabul edildi ve AMON AMARTH tekrar yollara düştü.Tur sırasında yeni albüm için birşeyler hazırlanmaya devam edildi.

Ağustos 2002 de grup 2. kez WACKEN OPEN AIR'e çıktı ve şov yaklaşık olarak 12.000 kişi tarafından izlendi ve yapılan röportajlarda herkes konserden son derece memnun olduğunu açıkladı. Grup WACKEN'dan çıkar çıkmaz "Versus the World" ü kaydetmek için 7 Ağustos'ta kendini stüdyoya attı.Uzun zamandan beri Peter Tägtgren stüdyosunu kendisine ayırdığı ve başka grupların kayıt işleriyle uğraşmadığı için grup, Malmö'deki Berno Studio'da çalışmaya başladı ve bu harika bir seçimdi.Stüdyonun Isveç metal sahnesinde mükkemmel bir ünü vardı.AMON AMARTH Berno (mühendis ve stüdyo sahibi) veya Henrik (mühendis) ile çalışırken hiç bir zorluk çekmedi ve bu yeni stüdyo grubun müzikal yapısına yeni bir boyut kazandırdı.Kayıtlar sırasında grup ara verip Almanya'ya ve Summer Breeze festivaline geziler düzenledi ve buralarda mükemmel bir şekilde karşılandı.Yeni albüm 18 Kasım da piyasaya sürüldü.Albümün sınırlı sayıdaki "Viking" baskısı ise grubun hiç yayınlanmamış eski demolarını içeriyordu ve bu albüm grubun kariyerindeki kilometre taşlarından birisi oldu.Albümün tanıtımı için 3 Amerika ve 2 Avrupa turnesine çıkıldı.

AMON AMARTH'ın yeni albümü "Fate Of Norns" da bir önceki albüm gibi Bernö Studios da kaydedildi.Bu albüm ve diğerleri arasındaki fark sorulduğunda Mikkonen; "Biraz klasik kaçacak ama albümde yakalanan sound süper ve şarkılar diğerlerine göre çok daha güçlü.Johan Söderberg'in şarkı yazımına katkısı öncekilere göre çok daha fazla oldu ve bu da müziğe yeni bir tat ve bakış açısı kazandırdı.Stüdyoya girdiğimizde birçok şarkının yazımı henüz tamamlanmamıştı ve stüdyoya girince farklı birşeyler çıkarabilir miyiz diye merak ettik.Düşündüğümüz gibi oldu ve Bernö sayesinde müzik çok farklı bir noktaya geldi.Bu Prodüksiyonda diğer hiçbirisinde harcamadığımız kadar enerji harcadık." şeklinde açıklıyor."



Bütün konular: 25
Bütün postalar: 150
Bütün kullanıcılar: 19
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
HaberAktüeL  
   
Milliyet Haber  
   
Devlet Linkleri  
  Online E-Devlet Hizmetleri
Devletim.com
TC Kimlik No
Vergi Kimlik No
ÖSYM Sonuçları
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
Su Fatura Ödeme
Doğalgaz Fatura Ödeme
Günlük Burç
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol